Rockstar’ın heyecanla beklenen oyunu GTA V, bu sene çıkabilir veya Amazon’a göre öyle gözüküyor. Zira Amazon oyunu listeledi ve çıkış tarihi olarak da “2012 Aralık” verilmiş. Bu durum oyunun bu sene içinde çıkma olasılığı umutlarını yine arttırdı. Ancak daha önce bazı analizci ve eleştirmenler Max Payne 3′ü baz alarak Rockstar’ın aynı yılda iki popüler oyunu piyasaya çıkarmayacağını, GTA V’in 2013′ten önce gelmesinin zor olduğunu söylemişlerdi.
Halen hakkında birçok dedikodu dönen ve ayrıntıları tam olarak bilinmeyen oyunun bizler de en kısa zamanda çıkmasını istiyoruz. Resmi olmayan kutu tasarımıyla Amazon’un listelediği X360 sürümüne ait GTA V’in sayfasına ise http://amzn.to/JF1Zzj adresinden ulaşabilirsiniz.

Konu: Çocukların internet ve bilgisayar kullanma yaşı kaçtır, kaç yaşında kullanmalıdır


Kendisine ateş eden adamı vuramadığı için çok sinirliydi, yüksek sesle bağırıyor; “Ölmelisin seni öldürmem gerekli” diyordu. Yerinde duramıyor, karşısındaki düşmana olanca gücüyle ateş ediyordu. Annesi arada “Sakin ol evladım” dese de annesine aldırmıyor ve gözü yalnızca oynadığı oyunu görüyordu.
Buna benzer sahneler artık çoğu evde yaşanıyor. Çocuklarımız vakitlerinin çoğunu internet başında bilgisayar oyunları oynayarak geçirmeye bayılıyor. Masumane oynanmaya başlayan bu oyunlar doğru seçilmediği takdirde çocuklarımızı şiddete sürüklüyor. Muhtevasında aşırı derecede şiddet unsurları içeren internet oyunları, çocuğu yoğun şiddete maruz bırakıp onun şiddeti sıradan görmesine, şiddete eğilim duymasına, ani sinirlenmelerine, kavga ve gürültüye meyletmesine neden oluyor. Oyun piyasası, çocuklara bu oyunları oynatabilmek için her türlü yolu mübah gördüğünden bilgisayar oyunlarındaki şiddeti her geçen gün daha da artırarak önümüze sunuyor.
Oyunlar dışında sosyal paylaşım siteleri de yetişkinler kadar çocukların da büyük oranda vakit geçirdikleri sanal ortamlar arasında. Tanımadığı insanlarla iletişim halinde olması çocuklarımızı bambaşka tehlikelerin içine sokabiliyor. Bu tablo karşısında uzmanların tavsiyesi internet kullanım süresine ve içeriğine sınır getirilmesi yönünde. Ancak anne babaların endişesini gidermek için işin bir başka boyutunun daha açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Çocuklarımız sınırlı da olsa internetle ne zaman tanışmalı?
EN AZ İLKOKULA KADAR BEKLENMELİ
Çocukların internetle en erken 7 yaşında tanışmaları gerektiğini dile getiren psikolojik danışman Fatma Ülger bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Çocukların interneti kullanmaya başladıklarında dürtü kontrol eğitimini tamamlamış olmaları gerekiyor. Çocuklar ilk bebeklik döneminde ihtiyaçlar içindedir ve bu ihtiyaçları giderildikçe haz alır, kendini mutlu hisseder. Çocukluktaki ilkel benliğin, ilk haz dönemi bir süre sonra son bulmalı ve dürtülerini kontrol edebildiği dönem başlamalıdır. Bu sürecin sağlıklı olabilmesi, anne ve babanın çocuğu sağlıklı bir şekilde takip etmesine, iletişim kurmasına bağlıdır. Çocuk 4 yaşını geçtiği halde, annesi çocuğun isteklerini anında karşılıyorsa, babası çocuğunun her istediği hemen yerine getiriyorsa, çocuk istekleri yerine gelmediğinde evde ağlayarak, kendisini yerlere atarak anne baba üzerine bir otorite kurabiliyorsa böyle ailelerde çocuğa dürtü kontrolü öğretilmiyor demektir. Dürtülerini bekletmeyi öğrenememiş çocuklar interneti de verimli kullanamaz. İnternetteki hızla değişen renkler ve görüntüler karşısında haz duyar ve ona verilen saatte interneti kapatamaz. Anneler 3-4 yaşındaki çocuğu internetin başına oturtarak, çocukların internet başında geçirdiği saatleri kendilerine rahatlama zamanı olarak ayırıyorlar. Oysa 3-4 yaşlarındaki çocuğun internetle ilgisi olmaması gerekir. Çocuğun internetle tanıştırılması ilkokul çağına geldiği sıralara kadar geciktirilmelidir. İlkokul öncesindeki bir çocuğun evinde internet olmaması gerekli. 7 yaşından önce çocuklara interneti tanıtırsanız, çocuk o zaman internetin eğitici yanını tanımaktan çok onu eğlence aracı olarak tanıyacaktır.”
ÇOCUKLARA DOĞRU İNTERNET KULLANIMI ÖĞRETİLMELİ
Doğru internet kullanımı çocuğun yaşına uygun sitelere girerek interneti daha çok bilgi amaçlı kullanmasıdır. Çocuk tabii ki zaman zaman interneti eğlence aracı olarak da kullanacaktır. Fakat bu ebeveyn kontrolü altında olmalıdır. Çocuğunuza interneti yasaklamak, bilgisayara girmesini engellemek ya da internet sebebiyle ona kızıp, bağırmak çözüm değildir. Bu nedenle çocuğunuzun internete hangi sıklıkla gireceğini çocuğunuzla oturup karar vermeli, onun bu konudaki görüşlerini almalısınız. İnternette çocuğunuz için uygun görmediğiniz unsurlar (oyun, fotoğraf, video vb.) hakkında çocuğunuzla oturup uzlaşmalı, onu bunlardan gelecek zararlara karşı bilinçlendirmelisiniz.
Çocuğunuz herhangi bir konuda araştırma yapmak istiyorsa ona tek kaynağın internet olmadığı öğretilmelisiniz. Kitap, kütüphane, müze gibi diğer bilgi kaynaklarından da araştırma yapmasını sağlamalısınız.
İnternet kullanımında da ebeveynlerin yaptığı davranışlar çocuklar için model teşkil eder. Anne babalar çocuklarına doğru internet kullanımını öğretirken, kendileri vakitlerinin büyük bir bölümünü internet karşısında geçirerek, gereksiz şeylerle meşgul oluyorsa çocuklarının interneti doğru şekilde kullanmalarını bekleyemezler.
Çocuğunuzla internet dışında da çok eğlenceli vakitler geçirebileceğinizi gösterin. Çocuğunuzun yaşına ve gelişimine uygun etkinlikler seçerek onun internete gerek duymadan eğlenmesini sağlayabilirsiniz.
İNTERNETİ KAPATIN HAYATA AÇILIN
Çocuğun sosyal ve ahlaksal gelişimi için toplumla iç içe olması gerekiyor. Eğer çocuğunuz tüm vaktini internet karşısında geçirip, sadece sanal arkadaşlıklar kuruyorsa toplum içinde kendisini rahat ifade edemez ve yüz yüze diyaloglarda zorluk çeker. Bu sebepten çocuğunuzu sanal değil “gerçek” sosyal ortamlara alıştırın. Enerjisini doğru yerlerde harcamasını sağlayın. Çocuğunuzun gerçek arkadaşlıklar kurabileceği, gelişimi için faydalı olabilecek sportif faaliyetler onu sanal ortamdan uzaklaştırmanız için önemli bir alternatif olabilir.
Vücut Nedir? İnsan Vücudu, çeşitli kimyasal ve fiziksel olaylarla canlılığını sürdüren sistemler ve bu sistemleri meydana getiren organ ve dokulardan oluşan canlı bir organizmadır.
Vücudumuzdaki bütün organ ve sistemler bir uyum içerisinde çalışır ve insan vücudunun canlı ve sağlıklı kalması için görev yaparlar. Bütün organlar; kan damarları ve sinirlerle birbirlerine bağlıdır. Bu nedenle, insan vücudunu meydana getiren organ, sistem ya da dokularda meydana gelen her hangi bir sorun bütün vucudu etkileyebilir.
İnsan vücudunun temel yapı birimi hücredir ve yetişkin bir insanda yaklaşık olarak 100 trilyon hücre vardır. Hücreler, oluşturdukları dokuya göre farklı özellikler gösterebilirler. Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alakaları olan aynı kökten gelen hücreler topluluğudur. Dokular da biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleri de vücudun sistemlerini meydana getirmektedir.
İşte, vücudumuzun sağlıklı ve olağan bir büyüme ve gelişme gösterebilmesi, vücudumuzdaki sistemler ve organlarımız görevlerini eksiksiz olarak yerine getirirlerse mümkün olabilir.
Vücudumuzdaki sistemler ve başlıca görevleri: İskelet sistemi ve kaslar vücudun hareket sistemini oluşturur. İskelet sistemi, vücudu birbirine bağlayarak ayakta tutar. Kaslar da vücudun hareket etmesini sağlar. Solunum sistemi, hücrelerin ihtiyaç duyduğu oksijeni alıp, karbondioksit gibi zararlı gazları da vücuttan uzaklaştırmakla görevlidir. Sindirim sistemi, almış olduğumuz besin maddelerinden ihtiyacımız olanları ayıklayarak kullanılabilir halde dolaşım sistemine verir. Dolaşım sistemi de hücrelerin gereksinim duyduğu besin maddelerini ve oksijeni hücrelere taşır. Artıkları da hücrelerden alıp boşaltım sistemine ulaştırır. Boşaltım sistemi, artık ve zehirli maddeleri vücudumuzdan uzaklaştırmakla görevlidir.

Bordo Bereliler Kimdir?Özellikleri Nelerdir?



BORDO BERELİLER KİMDİR?

Özellikleri
1-Subay ve Astsubaylardan oluşuyor.
2-üç-üçbuçuk yıl eğitim alıyorlar.
3-Gönüllülük esasına göre seçiliyorlar.
4-Yurt içinde 72 haftalık temel nitelikli kursları var.
5-Daha sonra ihtisas alanına göre 10-52 hafta arasında değişen yurt içi ve yurt dışı ihtisas eğitimleri var.


A- YURT İÇİ TEMEL KURSLARI
-Muharebe temel eğitimi
-Göğüs göğüse muharebe
-Uzak mesafeli keşif devriye
-Sızma
-teşhis ve tanıma
-Hayatı idame
-kaçma kurtulma
-Hedef atrifi,Ateş tanzimi
-Psikolojik Harekat
-Tahrip
-Paraşüt
-Kurbağa adam
-Gayri nizami savaş
-Özel harekat türleri.konularında eğitilirler.


B-İHTİSAS KURSLARI
-yer ekip komutanlığı
-tahrip teknikleri.mayın ve bubi tuzakları
-İlk yardım
-Cerrahi müdahale teknikleri
-Mühimmat imha
-Hafif ve ağır silah uzmanlığı
-İstihbarat uzmanlığı
-Muhabere kursları
-psikolojik harekat kursları


C-YURT DIŞI KURSLARI
Ranger
-Hava İndirme
-Sivil İşler
-Halkla İlişkiler
-Hayatı İdame
-Psikolojik harekat

Tümü iyi paraşütçüdür. Çeşitli yabancı dilleri iyi bilirler.

Bordo berelilerin görevi özel harekât ve savunmadır. Yıllarca PKK dâhil birçok yasadışı örgüte kan kusturmuşlardır. Farklı aralıklarla yapılan dünya özel kuvvetler taarruz, savunma yarışmalarında 2 defa dışında hep birincilikle dönmektedirler. Ne amor’u ne delta force'u bordo berelilerin önünde ayakta kalamadı. Almanya, Fransa dâhil birçok Avrupa ülkesi özel kuvvet eğitimi aldırmak için sıradalar. Ama bordo berelilere verilen eğitimin %30 u o ülkelere gösteriliyor.
Özel operasyonlarda sessizlik ve hız en önemli değerdir.

K.loca dedikleri kilitleri delta forte dâhil diğer ülkeler 10,13 saniye arası acarken bordo bereliler maksimum 7 saniyede acıyorlar.

200 metrede hâlâ nokta atışı yapabiliyorlar.

Ordudaki çoğu askerin hayalidir bordo bereli olmak. Ama bu iş her babayiğidin altından kalkabileceği bir iş değildir. Bordo bereliler çoluğunu çocuğunu, anasını babasını yok sayabilir.

Bordo bereli bildiğiniz askerlere benzemez. Tabiri yerindeyse yanında ailesini kesseler umursamazlar. O askerlerin eğitiminde duygusallık diye birsek yoktur. Komutanları vurun beni dese 2. emri beklemeden vururlar. Eğitimlerinde bir insanın başarabileceği noktanın üstünde ki işler için eğitim alırlar. Kısacası en ağır şartlar onlar içindir. İste bordo bereliler bundan dolayı bir numaradır. Iraktaki çatışmalarda komando ve piyade birlikleri PKK'lılarla çatışırken bordo berelileri her zaman çatışmanın arasına atarlar. Ve belki 3 saattir süren bir çatışma 20 dakikaya son bulur.


PKK mağarasında bulunan bir yazı;
Eğer bir asker sizi Gördüğü Zaman Durmadan Ateş Ediyorsa, Bilin Ki O Acemidir... Kurşununun Bitmesini Bekleyin... Bittiği Zaman Gidin Ve Kafasına Sıkın...

Eğer Sadece Sizi Gördüğü Zaman Ateş Ediyor Saklandığınız Zaman Duruyorsa O Bir Komandodur... Kaçın Ve Canınızı Kurtarın...

Eğer Sizi Gördüğü Zaman Ortadan Kaybolmuşsa Ve Etraf Sessizce Bilin Ki O Bordo Berelidir... Merak Etmeyin O Sizi Bulur...

PKK'lılara yakalandığı zaman sorulmuş;

'Türk askerinin geldiğini nasıl anlarsın'?

Şarjörünü üstümüze boşaltarak.

Komandonun geldiğini nasıl anlarsın'?

Yarım şarjörü üstümüze boşalttığı zaman

'Peki bordo berelinin geldiğini nasıl anlarsın'?

TAK!


Bordo Berelilerle ilgili 3 olay

Olay 1:
Doğuda bir gece 12 kişilik bir komando birliği aldığı talimat üzerine dağa çıkıyorlar. Dağda gezerken PKK'lılarla çatışmaya giriyorlar. Ama PKK zannettikleri aslında o gece orda devriye gezen başka bir bordo bereli tim. Komandoların hepsi şehit düşüyor. Bordo berelilerde de ise hiç kayıp yok. Olaylar öğrenildiğinde Komando birliğinin komutanı çatışma yerine gidiyor. Gittiği zaman şehitlerin olduğu yerde yüzlerce bos kovan görüyor. Bölgeyi araştırdıklarında biraz aşağısında 12 bos kovan buluyorlar.
Şifrelerin birbirlerine söylenmemesi ve aradaki ihmalkârlıklar yüzünden 3 komutan ceza alıyor.


Olay 2:
11 kişilik bir bordo bereli timi bir köyün güvenliğini sağlıyor. Halk onlara çok samimi ve sıcak davranıyor. PKK'lılar bu timi bir gece pusuya düşürüp hepsini şehit düşürüyor. Ve kıyafetleri dâhil bütün eşyalarını alıp kendileri giyiyor. O köyde bordo bereliler şehit düştü diye bayram havası var. Aylarca korudukları o köyden bir hain PKK'lılara bilgi sızdırıyor. Köyün komple PKK'lı olduğu sonradan çıkıyor ortaya. PKK'lıların bu yaptığı anca 2.ci ayında çıkıyor ortaya. Ve oraya 4 kişilik bir bordo bereli birliği gidiyor.
Sonuç: 2 saat sonra o köyden tabiri caizse eser yok.


Olay 3:
Amerikanın askerlerimizin kafasına çuval geçirdiği o olayda orda 2 bordo bereli vardı. Eğer orda başlarındaki komutan emir verseydi, ne oradaki 45 Amerikalı asker ne diğer 20 kişilik Kürtler hiçbiri sağ çıkmazdı. Orayı öyle bir savunurlardaki çok kanlı biterdi. Ve o binanın altında kilolarca patlayıcı vardı güvenlik için. En kötü ihtimal orayı uçurmaları bile bazı şeylere net bir cevap olurdu.

O olaydan sonra orda bordo bereli olduğunu o zamanki Amerikalıların basındaki komutan öğrendi ve telefonla genelkurmayı aradı.

'Askerlerinizin gösterdiği anlayış beni çok mutlu etti. Tanrıya bin şükür ki askerleriniz askerlerimizi evlerine sağsalım gönderdi'

Ayrıca bordo bereliler dünyada "güven atışı eğitimi" alan tek birlik.

Nedir bu güven atışı?

-iki adet bordo bereli karşı karşıya geçer.
-ilk önce ikiliden birisi başının üzerinde kitap büyüklüğünde bir hedef tutar.
-diğer bordo bereli iki elinde iki tabancayla yürüyerek o hedefe gerçek mermilerle ateş eder.
-yolun yarısına geldiğinde arkasını dönüp, tabancaları bacaklarının arasından hedefe doğru sıkmaya devam eder.
mermiler bitince roller değişir, bu kez ateş eden kişi hedefi tutar, atış sırası diğerine gelir.
bu eğitim hergün yapılır.
Sitemizde Çeşitli Tasarımlar ve Bilgiler Paylaşılacaktır.